İlkokul Numarasını Hatırlamak!
Şubat 26, 2016Aramamotoru.com Teknoloji Bloggerlarına Özel 4. SEO Eğitimi Ardından
Ocak 9, 2017Herkesin bildiği üzere dün Türk milletinin en önemli değerlerinden biri olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 78. Senesiydi. Sabah 09:05’te yapılan saygı duruşunda sevgisini gösterip katılanlar olduğu gibi saygısından eşlik edenler ve hiç umursamayanlar da oldu. Hatta saygı duruşunda bulunduğu için tepki gösterilen veya tam tersi bulunmadığı için de tepki gösterilenler oldu. Akabinde sözlü münakaşalar belki de bizim görüş alanımız dışında fiziksel çatışmalar da oldu.
Başlığı da buradan hareketle yazdım. Millet olarak fikri bizimle bir olmayan herhangi birine saygı göstermek gibi bir kültürel anlayışımız yok. “Bizden değilse, benimle aynı fikirde değilse umursamam hatta yaptıklarına hakaret ederim kimse bana karışamaz” mentalitesiyle bir yol tutturmuş gidiyoruz. Taraf olmak zorunda hissediyor ve sırtımızı yasladığımız yerin her yaptığını doğru sayıyor yanlış yapmayacağına ihtimal dahi vermiyoruz. Bazıları da çıkarları için görmezden geliyor onlar ayrı tabi.
Hayatinda hata yapmayan insan olur mu? Olmaz. Biz bunu sevdiğimiz, biat ettiğimiz, tarafında olduğumuz insanlarda yok sayıyoruz. Bu yüzden bizi toplumsal olarak bizi ileriye götürecek fırsatları kaçırıyor ve mevcutları ile idare ediyoruz.
Bizim icin herşey ya siyah olmalı ya da beyaz. Diğerine bırak saygı göstermeyi sesini duymaya yüzünü görmeye tahammül edemiyoruz. En büyük oluşumlardan en küçük oluşumlara kadar hep benzer şekilde yürüyor bizde işler.
Kimseyi sevmek zorunda değiliz ama saygı göstermek zorundayız. Sevmek kişinin içinden gelen bir olgu ama saygı toplumsal değerlerin bir getirisi, bunu itibarsızlaştırıp ayağa düşürürsek insanlarımızın herseye sert tepki verdiği kavgacı bir toplum oluruz (olduk). Belki de Ortadoğu kültürünün bize yansımasıdır.