Göbeğini Kaşıyan Adam

Göbeğini kaşıyan adam deyince ilk akla gelen taa yıllar önce yazılmış olan siyasi bir köşe yazısı başlığı gelebilir aklınıza. Bu başlığın o başlıkla yazılışı aynı manası farklı, sesteş bir nevi.

“Göbeğini Kaşıyan Adam” deyince benim aklıma acayip rahat, dünya yansa umurunda olmayan, kendini öncelikli tutan ve vurdumduymazlığın tavan yaptığı bir karakter geliyor gözümün önüne. Genelde öğrendikleri kitaptan değil de eşten dosttan olan, kendi akıl potasında erittikleri her neyse dünyada aksi olmayan “aman boşver” jargonunu bir yaşam biçimi olarak seçmiş temsili göbekli ve Göbeğini Kaşıyan Adam!

Daha önce çalıştığım bir yerde bir şirketi ziyarete gitmiştim. Açık ofis olduğu için az sayıda çalışan ve farklı birimler aynı yerde çalışıyorlardı. Samimiyetim olan bir yer olduğu için işleyişlerini de biliyordum, iç yapılarını da. Maliye denetlemesi sırasında istenilen 2011 yılı içerisindeki 2 aylık evraklardan 2 klasör kayıptı ve yıl sonu mizan tutmuyordu maliyenin dediğine göre. Tabi muhasebe teyakkuz halinde eksik evrak peşindeler.

O aralar bir kaç gün muhabbeti olmuş bir konuydu, ziyarete sabah erken gitmiştim. Gittiğimde öncesindeki gün vergi dairesi ile bir görüşme yapıldığını ve müşavirdeki evraklardan bir kontrol yapılacağını söylediler. Muhasebedekiler sabah erkenden gelecek haberi beklemeye koyulmuşlar heyecan had safhada, ceza gelirse hatrı sayılır bir ceza olacak tabi. Kontrolün de o gün yapılması ve vergi dairesine gidilmesi gerekmiş.

Müşaviri arayıp rahatsız etmemek için birbirinin arkasında iten geçmek bilmez dakikalar eşliğinde 9 buçuk, 10, 10 buçuk derken 11’e çeyrek kala aradılar müşaviri meraklarına yenik düşüp. Aldıkları cevap “Şu an evdeyim henüz ofise geçmedim kahvaltı yapıyorum, bir de finans haberlerinde önemli bir konu var bitsin ofise geçeceğim.” 😀

İşte bu kısa anektodda bahsi geçen gergin hengame içerisinde bu rahatlık bana tam manasıyla hayalimdeki Göbeğini Kaşıyan Adam’ın profilini anımsatıyor.