Linkedin Premium Hesap Avantajları Nelerdir?
Aralık 7, 2014indir.com 2015 Mobil Uygulama Yarışması İkinci Kez Bizlerle
Mart 14, 2015Anne, Ben Baba Oldum!
8 Ocak 1984’de İsmail Emrah Demirayak gözlerimi dünyaya açtım…
O dönemleri hatırlamamı beklemesin tabi kimse 🙂 İlk hatırladığım o zamanlar boğazı gören Üsküdar’daki ahşap binanın penceresinden seyrettiğim gemiler ve o pencerenin altındaki üçlü koltukta takla atarak 1000’e kadar sayacak kadar sıyırmış bir çocuk olduğum. Bu bahsettiğim 5 yaşıma gelmeden 5. yaşımın başları falan. Sonra her çocuk gibi klasik Türk halılarının dış çerçevelerini şerit olarak görüp arabalarımla İstanbul trafiğini yönlendirmem falan. Çocuk işte.
Sonra sokakta top oynamak için eve gitmediğim için babamdan yediğim tek dayak, yine annemin dikiş makinesini bozduğum için uzun menzilli güdümlü terlikle beni avlaması, kardeşimin doğduğu zaman “anneeee gelecek başka gün mü yok? Benim doğum günümde mi gelecek? (8 Ocak 1989)” demem, evde top oynarken sobanın üzerindeki çaydanlığı devirmem, okul bahçesinde top oynarken öğlencilerin velisi olan ve ısrarla kalenin önünde muhabbet eden teyzeyi kafasından vurup hastanelik etmem 🙂 işte bunlar hep yaşımın tek haneli olduğu zamanlar.
Herkesin başından geçen orta okul anıları, her Türk genci gibi futbol kulübüne gidip derslerdeki sıkıntıdan dolayı okulu seçmek zorunda kalmam, kobay gibi bir sınavın sonunu diğer sınavın başını gören bir jenerasyonda olmam, istediğim lise ortaokulu bitirdiğim sene anadolu lisesi olduğu için sınav ile girmeyi başarmam, ergenliğin içine gömülmüş lise yılları, özenle seçip Sakarya Üniversitesi’nde metalurji ve malzem mühendisliğini kazanmam, krizde mezun olup hiç mühendislik yapma fırsatı bulamamam, hayatın bizi getirdiği nokta (çok şükür keyfim yerinde) dün akşam yattığımda aklıma gelen çocukluğumdan iş hayatına kadar ilk aklıma gelen hatırladığımda yüzümde gülümseme olan anılar vardı.
Sonra Kezban’la tanıştığım dönem, evliliğe giden yoldaki düğüne kadar geçen önemli dönemeçler, artık evliliğimizin meyvesine ulaşma arzusu vb yakın zaman anıları… Bunları düşünürken elim eşimin göbeğinde küçük hanımın hareketlerini hissediyor hatta hıçkırıklarına şahit oluyordum. Hala hayal gibi gelen bu hisler eşliğinde uykuya daldım bu sabah ki son doktor kontrolümüz öncesi.
Sabah erkenden gittiğimiz doktor kontrolünde beklentimiz ertesi gün yani 25 Aralık 2014 için doğum tarihini bildirmesiydi, fakat öyle olmadı. Bugün deyince doktor tabiri caizse iki ayağımız bir pabuca girdi, apar topar eve gelip hazırladığımız çantaları kızımın misafirlere yapacağı ikramları attık arabaya ve hastanenin yolunu tuttuk. Sabahın en eğlenceli anı annemi arayıp uyandırarak “kalk hazırlan sana doğum günü hediyesi geliyor” demek oldu 🙂 12:30 itibarıyla küçük hanım dünyaya teşrif ettiler. Bebek odasına getirdiklerindeki o viyak viyak sesi hala kulaklarımda, Kezban da odasına geldiğinde dünyalar benim olmuştu. Kızım, eşim ve ben bir karedeydik 😀
Gün içerisinde 2 kere tam dolu şarjı bitirecek kadar çok görüşme yaptığım arayan soran onlarca kişi belki de 100+ kişi, Facebook‘tan yazan, Whatsapp’tan yürüyen ve hastaneye gelen bize destek olan herkese sonsuz teşekkürler. Gün sonunda eşimi annesinin refakatinde hastanede bırakıp eve geldiğim ana kadar o tatlı koşturmacadan dolayı idrak edemediğim ve eve gelip yastığa başımı koyduğumda ilk aklımdan geçen “Anne, ben baba oldum!”
Hayatımıza hoş geldin prensesim, İrem Eda‘m 😀
2 Comments
Çok çok çok tebrik ederim! Güzel günlerini görün inşallah. .. 🙂 bu arada annen de Babaanne oldu 🙂
Tebrik ederim, Allah anali babali büyütsün.