CANKURTARAN GÖZÜNDEN

Karadeniz her zaman tehlikeli olmuştur, evet gerçekten de tehlikeli demek doğru bir yaklaşım. Fakat her şey o azgın dalgaların, çılgın denizin suçu mu? Tabii ki HAYIR.

Şile – Sofular’lı olmam öğrencilik yıllarımda yaz aylarını cankurtaranlık yaparak geçirmemde büyük etken oldu. Daha önceleri günün tadını çıkartmak için gittiğimiz bölgelerde yardıma ihtiyacı olanlara yardım eder, tehlikeli bölgelerde olanlara uyarılarda bulunurduk, her sene yaz aylarında Şile’nin verdiği kayıpların artmasıyla cankurtaranlığı bir meslek olarak Şile sahillerinde görmeye başladık. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı bir cankurtaran birimi olarak 3 yıl görev aldım.

İnsanlarla birebir temas halinde olan çok değişik bir çalışma tecrübesiydi. Boğulma tehlikesi geçirenlerle uğraşmak değil sadece verilen emek, insanları belirli bir alan içerisinde tutmak, tehlikeli bölgeleri belirleyip insanları o bölgeden uzak tutmak, kaybolan çocukların ebeveynlerini bulmak(!) ve cankurtaran denilince ilk akla gelen boğulma tehlikesi yaşayanları kurtarma…

Friendfeed’de gördüğüm bir post sonrası cankurtaran gözünden bilgiler paylaşmak istedim. Uyarılara duyarsız kalmayan hatta plajdaki diğer vatandaşlara da olması gerekeni anlatan bilinçli bireyler de var ama genele bakınca “devede kulak” tabiri uygun olacaktır.

Cankurtaranların karşılaştığı problemleri/saçma soruları sıralamak istiyorum.

• Ben yüzme biliyorum(bilinçsiz): Suyun üzerinde durabilmek ile yüzebilmek kavramlarını karıştıran veyahut biraz yüzme bilip kendini Michael Phelps zannedenler ile her zaman en önde en dikkat çekici olmak isteyen ve “o gidebiliyorsa ben de gidebilirim” diye düşünenler,
• Ben yüzme biliyorum(bilinçli): Gerçekten iyi yüzme bilip kendisini örnek alacak ya da “o gidebiliyorsa ben de gidebilirim” diye düşünerek ortamda sivrilmeye çalışan tiplere prim tanıyanlar,
• Küstahlar: İnsanların canı için çaba gösterenlere kaba saba davrananlar, uyarılara el kol hareketleriyle cevap verip inatla gidilmemesi gereken bölgeler gidenler, cankurtaranların yüzme bilmediğini ima edip onları kendi yöntemleriyle(bak şimdi şurada bir adam boğuluyor nasıl kurtarırsın? ile başlayan sorularla karşısındakini küçük görme şeklinde) sınamaya çalışanlar,
• Halk Kahramanları: Yüzmekle uzaktan yakında alakası olmadığı halde boğulma tehlikesi geçirenlere müdahale etmek isteyen ve ekseriyetle tehlike geçirenlerin kurtarılırken gözden kaçan veya tehlike geçirenler ile birlikte boğulması muhtemel olanlar,
• Alkolikler: Bu gruptakileri alkol alanlar ile karıştırmamak gerekli. Sabahın 08:00’inden itibaren alkol almaya başlayan ve öğleden sonra zil zurna sarhoş olup denize girmek isteyenler ki bunlar bel seviyesinde bile boğulabilirler,
• Kaybolan Çocuklar: En masum olan çocuklar aslında ciddi bir sıkıntı yaratır plajlarda. Ebeveynleri tarafından gözden kaybedilen çocuklar genellikle iyiliksever insanlar tarafından cankurtaranlara teslim edilir ve ebeveynlerinin bulunması beklenir, bu zaman alan ve cankurtaranların verimini düşüren bir durumdur.
• Karadeniz: İnsanlarla ilgili o kadar şikayette bulunmak kesinlikle Karadeniz’in sütten çıkmış ak kaşık olduğu manasında değildir. Boğulmaların yaklaşık %20si Karadeniz’e özgü güçlü rip akıntısına kapılanlar oluşturmaktadır.

Rip Akıntısı